Anda yaşaken çetele tutmak
Yusuf Tosun’un Çıra Yayınları’ndan Ekim 2019’de yayımlanan ANDA YAŞAMAK ve ÇETELE isimli kitabı raflardaki yerini aldı.
Şiirsel bir üslubu olan Anda Yaşamak kitabı deneme, Çetele ise günlük tarzında yazılmış. Birbirini tamamlayan bu iki çalışma okunduğunda damakta kekremsi bir tat kalıyor ve adeta anda yaşarken çetele tutuyorsunuz aynı zamanda.
Çünkü; “…zaman hızla akıp giderken değişim de kaçınılmaz oluyor. Bugün yaşadıklarınız dün ile aynı değil. Yarın yaşayacaklarınız ise meçhul!..
Bu durum bir çaresizlik değil, tespit…” diyor yazar kitabın önsözünde.
Geçmişten tecrübeyle anın hakkını vererek yaşamak ve geleceğe yol haritası oluşturmak tamamen bizim elimizde. Çünkü dün yaşadıklarımız bugünkü hayatımızı belirliyor ve bugün yaşadıklarımız da yarını şekillendirecek hiç şüphesiz. O nedenle yaşadıklarımızın kayda geçirilmesi önemli. Çünkü bugün elde ettiğimiz kazanımların çoğunluğu geçmiş̧ dönemlerde yaşanan tecrübelerin özellikle yazıyla aktarılması sayesinde olmuştur.
Kısacası ‘Anda Yaşamak’ hem geçmiş̧ hem de gelecek açısından son derece önem arzediyor.
İşte bu kitaptaki yazılar ekseriyetle böylesi bir endişeyle kaleme alınmış.
Önsözden anlaşılıyor ki birçok kitabın kaderi gibi; ‘Farklı zamanlarda ama aynı endişeyle yazılan ve bir kısmı farklı yayın organlarında yayınlanan yazıların yukarıda ifade edilen çerçevede bir kitap bütünlüğü içinde okuyucu ile buluşması gündeme geldiğinde yeniden gözden geçirildi. Yazıların zamanın ruhuna uygun olarak okuyucuyla buluşması adına yazıların muhtevasının dışına çıkmayacak tashih, tasnif ve tetkik dışında pek bir müdahalede bulunulmadı.’ Anda Yaşamak da aynı kaderi paylaşıyor.
Anda Yaşamak kitap yazıları iki bölüm halinde tasnif edilmiş. Kitaba da ismini veren birinci bölüm Anda Yaşamak adını taşıyor. İkinci bölüm yazıları ise Hak/ediş adı altında oluşturulmuş.
Çetele ise günlük tarzında ama daha çok şiir tadında yazılmış bir kitap… Yazarın 1990’lı yılların gençlik döneminde tuttuğu günlüklerden oluşan Çetele’nin ilk basımı 2003 yılında Birey yayınları tarafından yapılmış. Yeni baskıda ise o dönem yazılmış fakat ilk baskıda kitaba alınmamış yeni günlükler de yer alıyor. Çetele, bir dönemin fotoğrafını çekmek yönüyle de özgünlüğünü koruyan bir çalışma.
Önsözde ortaokullu yıllardan beri günlükler tutuğunu ifade eden yazar; ‘Günün birinde tuttuğum bu günlüklerin kitap bütünlüğü içinde okuyucuyla buluşacağı hiç aklımdan geçmemişti. İçimden geldiği gibi duygu ve düşüncelerimi günlüğümle paylaşmaktan büyük bir keyif alıyordum. Daha doğrusu günlüklerimle iç dünyamı paylaşıyordum. Bu aynı zamanda benim için bir rahatlama yöntemi de oldu. Daraldığım, bunaldığım ya da sevinçli olduğum anların en yakın dostu hep günlüklerim oldu.’ diyor.
Çetele’nin yeni baskısında günlüklere tarihleriyle birlikte bir de başlık konulmuş ve kitap bütünlüğünün oluşmasında tarih sırası takip edilmiş. Böylece yazar kendi cephesinden kuşağının yaklaşık on yıllık bir fotoğrafını çekmiş̧ oluyor. Tabi daha çok soyut kelime ve cümlelerle! … Bu durumu biraz da yazarın o dönemki üslubunun bir yansıması olarak değerlendirmek gerekir.
Son olarak; 1991-2002 tarih aralığını kapsayan Çetele kitabının genç bir yazarın duygu ve düşünceleri olduğunu akılda tutmakta fayda vardır.
Nihayetinde her yazar farkında olarak/olmayarak kendini yazar.
Bol kitaplı günler…
Cihat ESAT